SEN BAKMA HAVANIN DURGUNLUĞUNA, "DERYA" DEDİĞİN UYUR UYUR BİRDEN UYANIR.
Derin sessizlikler içine bürünen çok gonca güller gördüm de böylesine ilk kez rast geldim sanki.
Karanlıklar içinde parlayan bir ruh olduğunu ne zaman anlayacaksın?
Kara gecenin içinde yol gösteren aya ve yıldızlara da mı inanmıyorsun artık?
Ruhun uçurumlarda gezinir, bilirim. Sessiz, derin, hülyalı ve pasparlak...
Bu dalgalar ne zaman durulur bilmem ama aynaya her baktığında gözlerinin içi gülene kadar sula çiçeklerini lütfen.
Parmak ucunla dokun kalbine her zaman. İnsan en çok kendini incitir derler. Seni sen incitme yeter ki.
Rüzgarın bile sana meyili varmış gibi gelmiyor mu her estiğinde?
Gecenin karanlığı gözlerine aşık olmuş ki sen kafanı kaldır ve gökyüzüne bak diye yıldızlar her gece göz kırpıyorlar bize.
Yürüdüğün yollar bile takip ediyorsa seni ayak izlerinden?
Ruhun bir kuşun kanadı kadar hassas olsa da bakışların demiri bile eritecek kadar güçlü.
Kendi benliğini en derinden sarsacak kadar da sert fırtınaların var.
İçinde sakladığın, kalbinin odalarında beklettiğin incilerin de var üstelik.
Papatyaların bile koparılınca kokmaya başladığı bu dünyada seni kimse üzmesin demek büyük bencillik olur.Kırıl, dökül. Kendi kendini bir harabeye çevirmenden iyidir.
Uzaklara her baktığımda seni hep aynı yerde bulmak küçükken ektiğim bir ağacı seneler sonra ziyarete gelmek gibi.
Hem sen dalgalısın, çiçeklisin, bulutlusun, güneşlisin... Bazen hepsi aynı anda sensin.Bazen sadece hem güneşli hemde bulutlusun ama ne olursa olsun hep umutlusun. Kendinden umutlusun sen.
Gözlerinin içi parlıyor. Kendinde görmek istediğin güç tam orada.
İçinde hep ilmek ilmek işliyorsun hayatı, kendi kalbinde. Sana kalsa baştan yaratacağın bir dünya var içinde, çook kuytularda.
Tarifsizi tarif etmeyi, olmazları oldurmayı sevenim.
Bugün sen bir dal daha vermişsin köklerine, çiçeklenmiş, mislenmişsin...
Dalların göğe uzanıncaya kadar ben o ağacın gölgesinde olacağım.Seni seviyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder